6 Nisan 2010 Salı

keşf-i kelimât (2)


DİBE VURMAK : insan kendini bazen dibe vurduğunda bulur. anlar ki bunun öncesi sadece gölge ve serapmış. kendini alıp çıkmayı başarırsa, dibe vurmak: acı bir ilaç gibidir.

YETİŞEMEMEK: her şey o kadar hızlı değişiyor ki, elime aldıklarım bir zaman sonra eskimiş oluyor. giysiler, mobilyalar, mekanlar, olaylar. hızın popülerleştiği bir zamanda, hiçbir şeye yetişemiyorum. bir adım gerisinde kalıyorum bana sunulanların. tam önüme koyulanlara ulaştım derken, bir yenisi icat ediliyor. onu bırakıp bu yeni koşunun ardına düşüyorum, tam ulaştım derken, bir yenisi, bir yenisi ve bir yenisi daha. bu koşu hiç bitmiyor. ellerim hep boş ve kalbim hep tatminsiz. sahip olduklarım mutlu etmiyor. her şey kullanılmadan eskiyor adeta. alışamadan ellerimdekine, buz gibi bir yabancılık doldururken aramızı, çürüyor her şey. cazibesini yitiriyor renkler. ayaklar yorgun, kalb gıdasız, koşu ise olabildiğine uzun. baştan kaybedilmiş bir yarışın, yorgun savaşçılarıyız. amaçlarını şaşırmış, gölgelerle mücadele eden savaşçısı. yetişmenin mümkün olmadığını anlayacak boşluk bırakılmıyor bu hızda. her şeyden çabuk sıkılan mızmız çocuklara dönüşüyor halimiz. kalbimin hirasını bulmaya ihtiyacı var oysa. durup nefeslenmeye. hira, kendini bulma yolundaki insanın uğraması gereken ne güzel bir durak. kendine yetişen, ulaşan; yol almaya başlamış demektir.

SINANMAK: kelimelerin ağırlığı bundandır. çünkü insan en çok söylediklerinden sınanır.


KİTAP KAPAĞI: kitabın örtüsü. içinde barınan mahremiyetin, muhafızı. ilk açılış ile dökülmeye başlar sırlar.

bir kale duvarı. keşfedilmeyi bekleyen şehrin surları gibi. kaşifini davet eder şehrine.

KİTAP: misafiperver bir ev sahibi.sahip olduklarının tümünü sunmaya hazır. cömertliğinden istifade etmek, ceplerimizin büyüklüğüyle doğru orantılı.


KALEM: terzinin elindeki iğne gibi. düşünceyi diker harflere, şekillere.

KAĞIT: hep bekler.
bomboş yüzeyinde, kalemin nakışlarını.
nakışlanmış yüzeyinde, gözlerin merakını.
üzerine bırakılan emaneti taşır, sadık bir emektar gibi.

CÜMLE: düşüncenin elbisesi.
d.d.

web page counters