5 Kasım 1994'te Aliya İzzetbegoviç'in Almanya'da yayınlanan Stern'le yapılan konuşmada söyledikleri.(Savaş hala devam etmektedir):
İzzetbegoviç: Gayet açık sözlü olmalıyım: Bunlar yalnızca şayialardan ibaret değil. Komünizmin 50 ile 70 yıl boyunca, dini gaddarca ezdiği her yerde, dine dönüş neredeyse evrensel bir olgu halini almıştır. Bosna'da sizin değiminizle İslamileşme sözkonusudur ancak Hristiyanlaşma ile aynı derecede; Bosna'lı Katolikler ve Ortodoks Hristiyanlar arasında görülen dine yönelik ilginin yenilenmesi biçiminde sözkonusudur. Ancak Hristiyanlaşma, Hristiyan Avrupa için hassasiyet konusu olmuyor;bu, benim anladığım ve karşısında durmadığım bir şey. Ancak bir noktada sizi düzeltmem gerek: Benim hoşgörüm, Avrupa değil İslam kökenlidir. Eğer hoşgörülüysem, öncelikle ve en çok müslüman olduğum için, ancak ondan sonra Avrupalı olduğum içindir. Avrupa, parıldayan gerçeklere rağmen kendisini kurtarmaya kesinlikle muktedir olamadığı kuruntulara sahiptir.Örneğin Bosna'daki bu savaş sırasında, yüzlerce kilise ve cami yıkıldı. Bunlardan bir teki bile Boşnaklar tarafından yıkılmadı, hepsi "Avrupalılar" tarafından yıkıldı. Türk idaresi dünyanın en yumuşak yöneticileri değillerdi, ama tüm Hristiyan halklar ve onların Ortaçağdan kalma en önemli anıtlarının hepsi 500 yıllık Türk idaresi boyunca ayakta kalabildi. Bu bir gerçek. Belgrad'dan fazla uzak olmayan Fruska Gora Tepelerinin meşhur manastırları Türk yönetiminin 300 yılı boyunca ayakta kaldı ama, üç yıllık "Avrupalı" yönetimine dayanamadı. İkinci Dünya Savaşı sırasında yakılıp yıkıldılar. Faşizm ve komünizm Asya'nın değil, Avrupa'nın ürünleridir. Ve şimdi bile Avrupa, Balkanlar'da faşizmin ortaya çıkışına karşı fazla bir hassasiyet göstermemiştir. Avrupa'ya değer veriyor ve takdir ediyorum ama kanımca, kendisini olduğundan çok daha büyük görüyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder