Göç eden insanlar, terk edilmiş evler çarpıyor gözlerimize televizyondan. Ülkelerin ve şehirlerin isimlerini savaşlar sayesinde öğreniyoruz. O şehirlerin portakal bahçelerinden, serin akarsularından, dağlarındaki kekik kokusundan, efsanelerinden, aşklarından, evlerinde oturan insanların hikayelerinden bahsetmiyor hiç biri. Şehirlerin isimleri savaşlarla giriyor hafızalarımıza. Ne akşam güneşinin o şehirlere nasıl vurduğundan, ne de baharla birlikte açan çiçeklerinden bahsetmiyor hiç biri. Ne yazık!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder